SUBAT2021 Dr. Zeki Hozer
Salgın biterken yeni ve mutlu bir dünya
Salgın biterken yeni ve mutlu bir dünya İnsanlık Tarihinden 2020 yılı elbette yok sayılamaz ama tüm Dünyayı etkisine alan salgının artık son aylarını yaşıyoruz.2021 yılı tüm kayıpların kompanse edildiği bir yıl olacak. Küresel sağlık krizinin şekillendirdiği psikososyoekonomik kaos geride kalırken elbette önce siyasal ve toplumsal yaşama büyük bir belirsizliğin hakim olacağı bir peryot ve hemen arkasından da tüm sektörlerin zirve yapacağı kontrolsüz bir canlanmanın olacağı öngörüsü bir kehanet olmayacaktır. Kitlesel bazda iki önemli gelişme benim için çok güzel bir gözlem oldu:Artık herkes bilim adamlarına kulak vermekte,gerek ülkemizde gerekse Dünyada,her gün bilim kurulları,öğretim üyeleri ya da seçkin teknokratların yapacağı açıklamaklara odaklanıldı.Bu durum da özlediğimiz ve bilimin referans olduğu bir Dünyanın müjdecisi. Bir diğeri de haklı olarak Connecticut Üniversitesi Yapay Zeka, Zihin ve Toplum Grubu Direktörü Susan Schneider’ın da vurguladığı gibi "bir çok sektörde online çalışılmasının mümkün olduğu bir altyapının yaşayarak görülmesi’’ gerçeği. Öyle ya, çalışanlarının her gün evle iş arasında gidip gelirken yolculukta bir iki saat mutsuzlukla harcamasının çok da gerekli olmadığını öğrendik. Herhalde şubat sonundan itibaren pandemi sonrasının ekonomik ve siyasi durum tespiti ile modelin değişiklikleri ve güncellenmelerinin gerekeceği 2-4 aylık bir dönem yaşayacağız.200 nanometrelik bir virüsün devasa sistemleri tarumar etmesi yada farklı bir bakışla kurduğumuz sistemlerin korunamaması yeterince dehşet verici bir ders oldu. Lokal mikro olası pandemi odakların erken ve etkin bir eylem planı kapsamında hızla ele alınıp problemin kaynağında yok edilmesinin önemi açığa çıktı.Herkes ülkelerinin zenginliği ile kurtulamadığını ve fakir ülkeler ile aynı teknede bulunduğunun farkına bir kez daha vardı. Kaçacak hiçbir yer yoktu.Refahın daha adil dağıtıldığı demokratik bir dünyaya doğru her zamandan daha fazla umut sözkonusu artık.Evet değişim çok hızlı olmayacak ama bugüne kadar hayata geçmesini imkansız gördüğümüz politikalar ve uygulamalar, daha kolay ve işbirliği zemininde hayat bulacaktır. Sağlığın bir kamu hizmeti kapsamında herkese eşit ve adil sunulduğu, evrensel temel gelir düzeylerinin küresel bir fon düzleminde tanımlandığı, zenginlerden çok daha yüksek gelir vergiler alınarak eşitsizliklerin önlendiği ve genel olarak gezegenimizdeki Kuzey-güney arasındaki makasın daraltıldığı bir Dünyaya evrileceğiz. Mekanik ilişkiler ile devasa alışveriş merkezlerinin ‘out’, açık ve yeşil alanlarda daha sosyal yaşam biçimlerinin ‘in’ olduğu bir hayat bizi bekliyor. Son 9 aydır ekonomik faaliyetlerin azalması sonucunda küresel sera gazı emisyonlarında yüzde 16'lık bir düşüş bile kayda değer bir gelişme.Ülkeler arasındaki zayıf dayanışmanın yerine kıtalararası işbirliğinin katlanarak arttığı bir Dünya kapıda.. Küresel iklim değişiklikleri ile mücadele, habitat daralmasının ortadan kaldırılması herkesin radarında. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini hatırlıyor musunuz?!Herkesin doğumuyla birlikte eşit haklarının olduğu ve zenginliğin adil dağıtıldığı alt maddelerini! Hani ‘’Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir’’ der... Bu düşleri gerçekleştirmek mümkün artık.. Pandemi sonrası için kötümser senaryolar dahilinde ifade edilen milliyetçiliğin yükselmesi, ekonomik krizin sosyal buhranlara yol açacağı korkularını dağıtmanın zamanı geldi. Elbette,geleceği öngörmek her zaman kolay değil. Postpandemi döneminde her türlü trend ve veriyi analiz edip olası tüm senaryoları gözden geçirdiğimizde,insanlık tarihi pandemi zamanlarının karanlığını yaşasa da, 2021 yılında güzel bir Dünyanın inşa edildiğini hep beraber göreceğiz.